اَلْفَضَاءُ | Uzay |
نُفَكِّرُ فيِ عَالَمِنَا كَعَالَمٍ مَليءٍ بِالأَشْيَاءِ. مِثْل الْمَبَانِي و السَّيَّارَاتِ و الْحَافِلاَتِ و النَّاسِ | Dünyamızı, binalar, arabalar, otobüsler ve insanlar gibi bir şeylerle dolu bir alem olarak düşünüyoruz. |
و لاَ يَبْدُوا هَذَا أَكْثَرَ وَضُوحًا مِمَّا هُوَ فِي مَدِينَةٍ مُزْدَحِمَةٍ مِثْلِ نِيُويُورْك | Öyle görünüyor ki bu, özellikle Newyork gibi kalabalık şehirlerde, daha net ortaya çıkıyor. |
وَلَكِنْ حَوْلَ جَمِيعِ الأَشْيَاءِ الَّتِي تُكَوِّنُ عَالَمَنَا الْيَوْمِيَّةَ هُنَاكَ شَيْءٌ بِذَاتِ الأَهَمِّيَّةِ لَكِنَّهُ أَكْثَرُ غُمُوضًا بِكَثِيرٍ | Fakat, günlük hayatımızı oluşturan tüm bu şeylerin ötesinde ayrı öneme sahip ve daha gizemli başka bir şey var. |
اَلْفَضَاء، حَيْثُ تُوجَدُ جَمِيعُ الأَشْيَاءِ | Bütün eşyaların içinde bulunduğu uzay! |
لِفَهْمِ مَا أقْصِدُهُ، سَنَتَوَقَّفُ لِلَحْظَةٍ و نَتَخَيَّلُ | Kastettiğim şeyin anlaşılması için bir anlığına duralım ve hayal edelim: |
مَاذَا لَوْ قُمْنَا بِــإِزَالَةِ هَذِهِ الْأَشْيَاءِ؟ | Bu şeyleri ortadan kaldırsak ne olur? |
أقْصِدُ كُلَّهَا،النَّاسَ وَ السَّيَّارَاتِ و الْمَبَانِي | Hepsini kastediyorum. İnsanları, arabaları ve binaları. |
وَ لَيْسَ فَقَطْ الْأَشْيَاءَ هُنَا عَلَى الْأَرْضِ | Sadece yerküre üzerindeki şeyleri değil, |
إنَّمَا الأَرْضُ نَفْسُهَا | bizzat yerkürenin kendisini de… |
مَاذَا لَوْ قُمْنَا بِــإِزَالَةِ جَمِيعِ الْكَوَاكِب وَ النُّجُوم وَ الْمَجَرَّات؟ | Bütün gezegenleri, yıldızları ve galaksileri kaldırsak ne olur? |
وَ لَيْسَ فَقَطْ اَلْأَشْيَاءَ الْكَبِيرَةَ، إنَّمَا اَلْأَشْيَاءُ الصَّغِيرَةُ أَيْضًا وُصُولًا إلَى الذَّرَّاتِ الْأَخِيرَةِ مِنْ اَلْغَازِ وَ الْغُبَارِ | Sadece büyük şeyleri değil, gaz ve toza zerrelerine varıncaya kadar en küçük şeyleri de… |
مَاذَا لَوْ قُمْنَا بِــإِزَالَتِهَا جَمِيعِهَا؟ مَاذَا سَيَبْقَى؟ | Bunların hepsini kaldırsak ne olur? Geriye ne kalır? |
مُعْظَمُنَا سَيَقُولُ: “لاَ شَيْءٌ ” و سَنَكُونُ مُحَقِّينَ | Çoğumuz “ hiç bir şey” diyeceğiz ve haklı olacağızdır. |
و لَكِنْ مَا هُوَ غَريبٌ أَنَّنَا سَنَكُونُ أَيْضًا عَلَى خَطَءٍ | Fakat, garip olan şu ki, aynı zamanda da hata yapmış olacağız. |
مَا يَبْقَى هُوَ فَضَاءٌ فَارِغٌ | Geriye kalan şey boş uzaydır. |
و كَمَا يَتَّضِحُ، فَالْفَضَاءُ الْفَارِغُ لَيْسَ لاَ شَيْءٌ. إِنَّهُ شَيْءٌ | Ve açık olduğu üzere, boş uzay “hiç bir şey” değildir. O bir şeydir. |
شَيْءٌ لِخَصَائِصَ خَفِيَّةٍ حَقِيقِيَّةٍ كَمَا جَمِيعُ الْأَشْيَاءِ في حَيَاتِنَا الْيَوْمِيَّةِ | Günlük hayatımızdaki tüm şeyler gibi önemli ve gizemli özellikleri olan bir şey. |
فِي الْوَاقِعَةِ، اَلْفَضَاءُ حَقِيقِيٌّ جِدًّا لِدَرَجَة أَنَّهُ يُمْكِنُ أَنْ يَنْتَوِي | Aslında uzay, yer değiştirebilecek derecede ciddi bir hakikattir. |
اَلْفَضَاءُ يُمْكِنُ أَنْ يَلْتَوِي و يُمْكِنُ أَنْ يَتَمَوَّجَ | Uzay, bükülebilir ve dalgalanabilir. |
حَقِيقِيٌّ جِدًّا، لِدَرَجَةِ أَنَّ الْفَضَاءَ الْفَارِغَة نَفْسَهُ يُسَاعِدُ فِي تَشْكِيلِ كُلِّ شَيْءٍ فِي الْعَالَمِ مِنْ حَوْلِنَا وَ يُشَكِّلُ بُنْيَةَ الْكَوْنِ | Bu, boş uzayın bizzat kendisinin, etrafımızdaki her şeyin ve kainatın yapısının şekillenmesinde rol alacak derecede ciddi bir hakikattir. |
Yorum Yok